8 Madde ile Kehribar Taşı
Yarı değerli taşlara çok fazla ilgi duymamıza karşılık bazen farklı taşları birbirinden, bazen de aynı taşın gerçeğini sahtesinden ayırt etmekte zorlanırız. Zaman zaman listelerimizde yer verdiğimiz taş çeşitlerine bu sefer kehribarı nam-ı diğer amberi ekliyor, bir kehribarı gördüğünüz her yerde tanıyabilmenizi sağlayacak özellikleri 8 maddede sıralıyoruz.
Kehribar “taş” olarak bilinse de aslında ne bir taş ne de bir kayadır. Bu haliyle diğer taşlardan daha ilk maddede ayrılır. Kehribar aslen, milyonlarca yıl önce genellikle tropikal bölgelerde yaşamış ağaçların salgıladığı reçinenin fosilleşmiş halidir.
Kehribarı ayrıcalıklı kılan bir özelliği de yarı saydam yapısı üzerinde fosilleşmiş böcek, çiçek, yaprak kalıntıları bulundurabilmesidir. Bugün sıkça rastlayabileceğiniz, içinde neredeyse taşın boyutu kadar fosil barındıran kehribarların çoğunlukla gerçek olmasa da yaratıcı bir zekânın ürünü olduğunu söyleyebiliriz.
Genellikle süs eşyası, takı ve tesbih yapılan kehribarın sıkma, damla, ateş gibi çeşitleri bulunur. Sıkma kehribar, kehribar taşı ile başka maddelerin etkileşime girmesi sonucu elde edilen bir taştır. 300 yıl kadar önce yapımına başlanan sıkma taşların rengi zamanla değişime uğradığı için üretimi sonlandırılmış. Bugün bir şemsiye ya da bastonun sapında, ya da tesbih tanelerinde sıkma kehribar görürseniz onun nadir bulunduğu için oldukça değerli bir ürün olduğunu bilmelisiniz.
Kehribar renklerini size burada bir çırpıda sayabilmemiz mümkün değil, çünkü kahverengiden kemik rengine, siyahtan maviye uzanan 250’den fazla renk tonu bulunuyor.
Özellikle damla kehribarda dikkatinizi çekebilecek bir özellik de taşın hareli yapısıdır. Bazen bir ipe dizilmiş kehribar taşlarının hareleri o kadar farklı olabilir ki aynı kayadan üretilmiş olsa bile size her birinin farklı taşlar olduğunu düşündürebilir.
Taşlar içinde en fazla sahtesi yapılan kehribardır diyebiliriz. Bugün hem makine işi olan hem de zanaatkârlıkla yapılan kehribar mahsullerinin sahtesini gerçeğinden ayırt etmenin ise bazı yöntemleri var. Bunlardan bir tanesi aseton yöntemi… Gerçek kehribarın aseton içinde yapısı değişmezken sahtesinin dış kısmı yapışkan bir hal alıyor. Buna karşılık gerçek kehribar yumuşak maddesinden dolayı çabuk çizilebilirken, sahte taşlar o kadar kolay çizilmiyor.
Bir miktar suya biraz sofra tuzu katıp belli aralıklarla iyice karıştırarak çözelti oluşturun. İçine bıraktığınız kehribar taşlarının su üstünde yüzdüğünü, sahtelerinin ise dibe battığını göreceksiniz.
Kehribar taşının parmak izi gibi olan bir başka özelliği de yakıldığında etrafa hoş bir reçine kokusu yaymasıdır.
2,460 okunma